Arılar ve Arıcılık Tarihi
Milattan 2000 yıl önce Sümer ve Babil yazıtlarında, Hint dinsel metinlerinde ve Mısır’ın eski yazılarında baldan bahsedilmektedir. Milattan 4000 yıl önce ise Mısır’da bal, tatlandırıcı olarak kullanılmaktaydı. Ayrıca vergi ve ücret olarak da bal yaygın bir şekilde kullanılıyordu. Hatta kutsal kabul edilen hayvanların beslenmesi için de bal veriliyordu. Eski Yunanda ise bal, Tanrılara ve ölülerin ruhlarına takdim ediliyordu. Bal arıları 1638’de Amerika kıtasına göçmenler aracılığıyla ilk defa götürüldüğü zaman Kuzey Amerika yerlileri ilk defa gördükleri bal arılarını “beyaz adamın sinekleri” olarak isimlendirmişlerdir. Toplumların yaşamında önemli bir yer işgal etmesiyle birlikte kutsal kitaplarda da değerli bir besin maddesi olan balın önemine değinilmiştir. İncil’in Çıkış 3:8 bölümünde Filistin’den övgüyle bahsedilirken bu yerin “süt ve bal yeri” olduğu belirtilmektedir. Kuran’da ise bal arısı anlamına gelen Nahl Süresi 68-69 nolu ayetlerde “Rabbin bal arısına vahyetti: ”Dağlardan, ağaçlardan ve kurdukları çardaklardan evler edin! Sonra her çeşit meyvelerden ye de Rabbinin yollarında boyun eğerek yürü!” Onun karınlarından, renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir millet için işaret vardır.” denilerek bal arısının önemine ve yaşamındaki insanlar için örnekliğine dikkat çekilmektedir.